Yalanların gölgesinde Olimpiyatlar

Olimpiyatları takip eden var mı? Tüm dünya enfeksiyon uzmanlarından oluşan bir cuntaya boyun eğdiği için tribünlerde seyirci yok. Saat farkı yüzünden dünyanın bu tarafta da olimpiyatlara bakan yok. Olimpiyatların hiç seyircisi yok.

Benim gibi futbol dışında spora pek de ilgi duymayanlar için en iyi olimpiyat buydu hiç kuşkusuz.

Tabii tüm bunlar Olimpiyat oyunlarından hiç bahsedilmediği anlamına gelmiyor. Sağolsun, basın var.

Sıcakmış. Elbette biz günahkâr insanların hatası. Dünyayı buzul çağından beri biz ısıtıyoruz. Neyse ki günahlarımızı affettirmek için madalyaları kullanılmış teknoloji ürünlerinden elde edilen geri dönüştürülmüş metallerden üretmişler. Aferin o güzel insanlara. Utanır mıyız? Sanmam.

Norveçli bayan plaj hentbolcular bikini giymeyi reddetmiş.

Alman jimnastikçi bayanlar da tüm vücudu kapatan kıyafetleri tercih etmişler. It’s 2021 yo! Seksizme yer yok.

Simone Biles Olimpiyatlara katılmak için gelmiş ama son anda vazgeçip ruh sağlığının önemi hakkında konuşmuş.

Jenny Rissveds katıldığı bisiklet yarışmasında 14. geldiği için tekrar kazanma baskısından kurtulmuş ve bu harika bir şeymiş.

Amerika Birleşik Devletleri kadın futbol takımı, mor saçlı ve lezbiyen kaptanı önderliğinde beklediği başarıyı kazanamasa da müsabakalardan önce diz çökerek “insan hakları mücadelesine” katkıda bulunmuş.

Spor her zaman spor değil

Sahaların ve arenaların dışı da var.

Açılış töreninde çalan orkestranın şefi, 1994’teki bir röportajında, çocukken sınıf arkadaşlarına zorbalık yaptığını itiraf ettiği için kovuldu.

Açılış töreninden baş sorumlu kişi 1998’den bir stand up komedi gösterisinden Holokost şakası yaptığı için kovuldu.

Oyunların “yaratıcı yönetmeni”, özel bir sohbette büyük beden bir model hakkında şaka yaptığı için kovuldu. Sanırım sohbette ”olympigs” diye bir kelime geçiyormuş.

Haber ajansı AP, Olimpiyatlara dahil edilen sörfün Hawai kültürüne ait olduğu için Hawaililer dışındakilerin sörf yapmasının Hawailileri incittiğini haber verdi.

Bilmiyorum dikkatinizi çekti mi ama bugüne kadar İngilizlerden başka birilerinin futbol oynanmasının İngilizleri incittiğini kimse iddia etmedi. Trump’ın tabiriyle, sadece boktan ülkeler (shithole countries) rencide oluyor galiba kendi kültürlerinin yayılmasından.

Kısaca: bu Olimpiyatlar, tüm çağdaş nevrozların, narsisizmlerin ve ahlakçılığın başyapıtı gibi görünüyor.

Ne var ki, yeri geliyor ve mızrak çuvala sığmıyor

Her zaman olduğu gibi, Batı Afrika kökenli sporcular sprintlerde (özellikle 100 metrede) ve Doğu Afrika kökenli sporcular uzun mesafelerde (özellikle maraton ve 10.000 metrede) hakim oldular.

Tüm zamanların en iyi 84 maraton koşucularından biri dışında hepsinin, dünya nüfusunun %2’sinden daha azına sahip olan Doğu Afrika’daki çok özel bir bölgeden geldiğini hatırlayalım.

Ayrıca, 1980’den bu yana Olimpiyat 100 metre finallerinde yalnızca Batı Afrika kökenli sprinterlerin yer aldığını ve tarihteki en hızlı 110 adamın dördü dışında hepsinin, dünya nüfusunun sadece %5’ini ihtiva eden bir bölgesinden geldiğinin altını çizelim.

Bu durumda, ırk diye bir şey var sanki? Veyahut bunların hepsi sadece tesadüf. Çünkü popüler bilim insanları ırkın sosyal bir inşa olduğu konusunda ısrarlı.

Usain Bolt, onlarla aynı fikirde değil.


Posted

in

Tags:

Comments

Leave a Reply